Algı olguyu boğuyor!

Sosyal medya üzerinden siyaseti gereksiz, siyasetçiyi lüzumsuz gösteren, verilen emekleri yok sayan bir algı oluşturma çabası içinde olanları görüyoruz. Bu tehlikeli bir gidiştir.

Normal şartlarda lüzumsuz gördüğü o kişilerin karşısına çıksa iki laf edemeyecek durumda olan bu kişiler, sosyal medyada canının istediğini yazıyor, istediği hakareti ediyor. Belki psikopat ‘ruh hastası’, belki de karanlık ve tehlikeli kimselerle muhatabız…

Elbette bazı olumsuz siyasi figürlerde var. Tabiki siyasetçi seyisten farklı davranmalı, kırpaç savurmamalı. Siyasetçi kamyoncudan farklı davranmalı, gereksiz yerde çatlak korna çalmamalı.  Bu tür olanlar tasfiye edilmeli ama bunun yanında emek ve alınteri döken fedakâr insanları yok sayamayız.

Bir de ne olursa olsun vekil ya da  bürokraside bir yerlere gelebilmek için sosyal medya üzerinden algı, manipülasyon ve reklâm yapan tipler de mevcut. Sürekli eleştiren ya da sürekli göklere çıkaran, doğru olsun yanlış olsun devamlı methiyeler düzen ve kendi gibi düşünmenyeleri devamlı kötü gösteren bu tiplere de dikkat edilmeli.

Onlar kendi benliklerine tapınan narsist kişiler gibidirler.

Bazı iyi niyetli kişiler de yüreği yandığı için dertlenir çıkış yolu ararlar. Samimi ve dertli bu insanlar kimsenin tezgahına tezgahtar olmamalı.

Aslında bu tiplerin bilinç altında farklı bir siyasal yerleşke var. Yoksa sosyal medyada içi dolu başak, yüzyüze geldiklerinde küflenmiş mantar hallerinin altında yatan siyasal yerleşke, temelde kendi benliklerine iniyor olabilir mi?

Hay bre zavallılar…

Önümüzdeki dönemde karar vericiler çok daha dikkatli olmak zorunda. Siyaseti bir meslek değil hizmet aracı olarak görmeli. “Kitle kültürü eğitmez öğretir” demişti rahmetli Aliya İzzetbegoviç. Medya ve sosyal medya uyuşturucu etkisi yaparak iradeyi felç ediyor. Maalesef ki algı olguyu boğuyor.

Selam ve dua ile…