Bedbahtlığımız hak etmeyişimizdendir
Bedbahtlığımız hak etmeyişimizdendir
“Ariflerden birinin cebinde bir kağıt parçası, her zaman ona bakardı. Onda “Rabbinin hükmüne sabret. Çünkü sen bizim nezaretimizdesin. ” (Tur 48) ayeti kerimesi yazılıydı.”
Bundan daha güzel bir umut kapısı olabilir mi?
Bazan bazı istediklerimiz “olmuyor” diye üzülür, hatta daha da ileri giderek isyan ederiz. Belki de kader ilmek ilmek işliyordur sebepleri, çareleri, olması gerekeni.
Bilemezsin, sabretmelisin der dilimden şu dua dökülür;
Allah’ım zor, uzak, imkansız görünen hayallerimi sana emanet ediyorum. Onları en hayırlı zamanda en hayırlı şekilde yaşamayı bana nasip et.
Hangi makamın ve hangi kararın hakkımızda hayırlı olduğunu bilmiyor ama biz hayrın Allah’ın bizim için seçip, takdir etmiş olduğunu çok iyi biliyoruz.
“Biz tedbirimizi alır Allah’tan isteriz, niyet eder ona bırakırız.
Allah verirse bir kere seviniriz, vermezse on kere seviniriz.
Allah’ın o verdiği bizim istediğimiz için, vermediği ise kendi tasarrufudur. Bizim hakkımızda en iyi bilen Alim olan Allah’tır..”
Yoksa bedbahtlığımız, Allah’ın bizim hakkımızda hayırlı olanı vermeyecek olmasından değil, bunu hak etmeyişimizdendir.
Eğer kalbimize sabretmek düşmüşse Rabbimizin payından; hükmüne râm eden Rabbim, dayanma gücünü de verecektir elbet.
Selam ve dua ile…