Bir yolu olmalı insanın
Bir yolu olmalı insanın
Halis bir besmelesi, zorda olsa yürümeye razı olduğu bir yolu olmalı insanın.
İnandığı bu yolda koşarak, koşamazsa yürüyerek, yürüyemezse sürünerek gitmeli ama yol almalı.
İnsan her an için “ne için” ve “nasıl” yaşadığını sorgulamalı. Ona göre yol almalı, yolda olmalı.
Ne olduğunu düşünme tefekkürü ile ne olduğunu bilme ve olma yolcusu.
Aldığı yolun sonunda ulaştığı yerden değil, arkasında bıraktığı hikâyeden de huzur ve doyum almalı.
Bu yüzden yol hikâyemiz de varmak istediğimiz hedef kadar değerli ve anlamlı olmalı.
Sessizliğin sesten kıymetli olduğunu anlamak için kaç gürültüden kurtulmalı kalbin kulakları.
Manalı bir sözün dökülmesi için dudaklardan kaç çetin yol almalı insan. Onca kargaşadan soyutlanıp hira dinginliğindeki yaşama ulaşmak için kaç çetrefilli yoldan geçmeli.
Bu yol öyle bir yol olmalı ki, insan yürüdükçe o yolda Allah’a yaklaşmalı.
Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’ un bu güzel sözleri her daim bize rehber olmalı;
“Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hikmete râm ol…
Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol.”
Selam ve dua ile…