UA-139466830-1
adanaliyik.net

Bizim Yolumuz Dikenlidir, Ayağını Seven Gelmesin

Arif TOPAL

Arif TOPAL

Spread the love

Bizim Yolumuz Dikenlidir, Ayağını Seven Gelmesin

 

Sosyal medyada, alkolsüz şampanyalı, “muhafazakar bekarlığa veda partisi”   gündem olmuş.

Muhafazakar bekarlığa veda partisi de nedir yahu?

Bunu da görmedik demeyiz artık.

Bizim mahallenin çocukları işin tadını iyice kaçırdılar.

Paylaşıma yapılan yorumlara şöyle bir göz attım konuyu siyasal İslam’a bağlamışlar. Güya sofradakiler başörtülü ya…
Siyasal İslam bir kenarda dursun, halbuki o sofrada İslam mevcut bile değil.

Asıl mesele, birilerinin Müslüman taklidiyle salyangoz satma iştahıdır. Bu İslam değil cehaletin tezahürü arada kalmışlık sonradan görmeliktir. Biz medeniyeti de öz değerleri ve hatta dini de çok yanlış anlamışız. İçe sindirilmemiş itikat ile batı hayranlığı başımıza bela olmuştur.

Batının israf, eğlence, şov tesirinde kalmak niye ?

“Sözde tesettür” hali İslam’ı, İslam’ın esasını ve de birtakım insan gruplarını yolmanın modeli haline gelmiştir.

Bırakın Batı kendi değerlerinde boğulsun. Benim çocuğum, batının eğlence, israf, şov kültüründen uzak durmalıdır. Çünkü Rahmetli Alparslan Türkeş’ in “Bizim yolumuz dikenlidir, ayağını seven gelmesin” dediği gibi.

Ah be kızım;

Tesettür, hal ve hareketinde de kıyafet kadar hassasiyet ister. Tesettür ağızdan çıkan kelimeden, kağıda dökülen mürekkep damlasına kadar her fiili kapsar. Tesettür, bedeni ve ruhu karşı cinsin şehvet tahayyülünden korumaktır.

Aslında kınayıp durduğunuz şey tamda içinde yaşadığınız hayatımız. Bu kızı bu duruma getirecek ne oldu?

Kızı değil de önce bulunduğumuz sosyal yapıya mı bir göz atmalıyız?

Rahmetli Necip Fazıl Kısakürek ait olduğu söylenen, Osmanlı’nın son dönem yapılarında etkisi görünen Gotik & Barok tarzının klasik yapılarımızla karıştırıp yapılan hiçbir şeye benzemeyen, bir kişilik, bir kimlik sahibi olmayan mimarî için eserlerine “Piç Mimari” demişliği  tabiri caizse bu nesilde de inancın nasıl “PİÇ” edildiğine dair bir örnektir.

Üzerinde ciddi kafa yorulması gereken hazin bir durum olmuştur gelinen nokta. Daha çok var bunlara benzer. İmtihanı kazanmak kaybetmek mevzusudur konu.

Sebepsiz zenginleşme, hukuksuz bir düzende kan tadına benzetilmiş aşırı paraya boğulmak, cahili iyice dibe çeker ve inancına kadar yozlaştırır, kimliksizleştirir. Çeşitli bahanelerle yadsısan da yaşanan olayları ve olguları bir müşahede edersen, bu gerçeği görmemek mümkün değil.

İnsan keşke 28 şubat mazlumluğunda fikir üreten muhafazakarlar olarak devam etseydik diyor…

Selam ve dua ile

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ