Bu işin hesabını kim verecek?
Bu işin hesabını kim verecek?
İstanbul Üniversitesi akademik kadrosundayken onlarca gence ergenlik durdurucu tedaviler uygulatan ve cinsiyet değiştirme ameliyatlarına öncülük eden doktorlardan olan LGBT aktivisti Prof. Dr. Şahika Yüksel’in sürece dair itiraf niteliğinde yaptığı bir konuşması ortaya çıktı.
Dr. Şahika Yüksel gençlere ergenlik durdurucu tedaviler uygulayarak cinsiyet değiştirme ameliyatlarına nasıl ikna ettiklerini ve hatta 4 yaşından itibaren çocukların akıllarını nasıl karıştırdıklarını utanmadan normal bir durummuş gibi pişkin pişkin anlatıyor.
Çocukların 4-5 yaşında cinsiyet eğilimini bildirebileceğine inanan bu doktorlar mı uzman?
Bu tipler mi karar kurullarında ve cinsiyet değişimine onay veriyorlar?
İstanbul Üniversitesi Etik Kurulu bu çalışmaya nasıl izin verdi?’
Bu olay İstanbul’da oldu ve tüm bunlar olana kadar kimse ihbar etmedi mi, ettide görülmedi mi?
15 yaşlarında geri dönülmez bir yola sokulan bu çocukların hesabını kim verecek?
Bu büyük bir skandal ve herkes hesap vermelidir.
İki mürekkep yalayıp fahri kainat sahibi Yüce Allah’a kafa tutanların hali ne acı .
Üç kuruşluk ilim ile kibirlendiler. Allah gözleri önüne serdi ama yine ibret almıyorlar…
Bu operasyonun başında olan Şahika Yüksel’in, Mor Çatı Kadın Sığınma Vakfı kurucusu ve Nadire Mater’in başında olduğu Bianet IPS iletişim vakfı kurucularından olduğunu çözerseniz tamam.
Malum Nadire’nin kızı Çiğdem Mater Utku Gezi Parkı Davası’ndan tutuklu.
Bu tür operasyonlar tamamen küresel güçlerin oluşturmaya çalıştığı tek dünya düzeni, nüfus seyreltme politikasının bir ürünüdür. Asıl amaç aile yapısının bütünlüğünü bozmaktır.
Eşcinsellik, pedofili ve hızla çürürütülen ahlak değerleri özgürlük adı altında aile yapısının yok edilmesi, sıfır bedenin pedofoliyi besleyen bir moda akımı haline gelmiştir.
Uluslararası bir proje olan bu uygulama; soyu bozmak, nüfusu darbelemek hedeflenmektedir.
Yaradana isyanda sınır tanımayanlar necip milletin neslini değerlerinden uzaklaştırmak için her çağda sinsi emellerine erişmek adına her yöntemi kendilerine mübah görmektedirler. Üzerlerine taktıkları etiketleri ile ikna etmeyi biliyorlar. Milletimiz basiretine sahip olmalıdır.
Çocuklarımızın ahlak, dini anlama ve uygulama, eğitim şartlarını iyileştirmek yerine, neden geridönüşümsüz badirelere zemin ve imkân hazırlanıyor?
Bunu da seçilmişlere sormamız lazım değil mi?
Sağır, kör ve dilsiz misiniz?
Selam ve dua ile…