Fetanyahu familyası!
Fetanyahu familyası!
“Yer basrukı tag, budun basrukı begdir” demiş büyüklerimiz. “Yeri tutan dağ, memleketi tutan beydir.”
Fitne zamanı hak yolda olanı nasıl anlarız?
“Düşman okunu takip edin. O, sizi Hak ehline götürür.” (İmam Şafi)
Kır atın tayı, çakma “ASENA” olursan; kulağına üflenen okyanus ötesinin suflesiyle, kendi ülkenin Cumhurbaşkanı ile, terörist İsrail’in liderini aynı kefeye koyarsın.
Bu nasıl bir üslup bu nasıl bir aymazlık. Şizofrenik belirtiler mi acaba.. El insaf.
Bunun adı siyaset mi şimdi? Rezilliktir, seviyesizliktir. Dünyanın hiç bir ülkesinde; Türkiye’deki muhalefet parti liderleri kadar nefret dili kullanan yok. Türkiye’nin felaketine yatırım yapan; ahlaksız, intikamcı, seviyesiz, hastalıklı.
Akıl tutulması demeyin, siyasi hırs demeyin bu yalnızca bu söylemi yapan kişiyi masumlaştırıyor, bu saf bir kötülüktür. Bu ülkeye ihanettir. Siyasi görüşünüz ne olursa olsun, nerede durursanız durun, hangi siyasi savaşı verseniz verin, bugün sarfedilen bu sözler, benzetmeyi bir Türk söylemez, söyleyemez.
Biz bu dili biliyoruz. Fetö’ de sıkışınca aynı dili kullanıyordu. Fetanyahu, Netanyahu familyası…
Okyanus ötesinden yönetilen her yönden çirkinlik abidesi, üslupsuz ve utanç vesikası…
Siyasette, ne yapıyorsam insanlık için yapıyorum diyerek kinini, nefretini, iki yüzlülüğünü, hırsını gizleyen bazen de ahlaki sınır tanımayarak vahşi bir canavara dönüşen müstemleke siyasetçilerle ağır bir imtihan veriyoruz.
Maalesef ülkemiz de siyaset yapmayı Cumhurbaşkanımıza hakaret edip, karalamak zanneden koskoca bir zavallılar sürüsü var. Dünyanın hiç bir yerinde bu sürüyü göremezsiniz.
Türkiye’de simetrik bir muhalefet yoktur tespitini yapmak zor değil. Muhalefet, siyasi rekabetten öte, bir kine boğulmuş vaziyette. Bu kini kullanıp güdümleyen de bir dış yapı var. Bugün muhalefet partilerinden birisinin liderinin galiz beyanını da bu minvalde değerlendiriyorum. Taammüden yapılmıştır.
Vizyonları yok. Icraat yok. Entelektüellik yok. Rakibini karşıt hizmetle ve daha iyisini yaparak azimle değil de, eski Türkiye’den kalma usulle aşağıya çekme anlayışla muhalefet koltuklarını koruma hırsı. Boş enerji israfı ve ülkeye zarar veren de bir yanı var bu tutumlarının.
Bazıları bir zamanlar “Söyleyin o kadına ayağını denk alsın, yoksa İçişleri Bakanlığı önünde yağlı kazığa oturturuz” diyenler karşısında süt dökmüş kedi gibiydi o günlerde. Şimdi saçmalasa bile konuşabiliyor. Seviye, bilgi, asalet…vs hiç birisi olmasada…
Selam ve dua ile…