Gidiyor İşte Kimilerinin Hoşuna, Kimilerinin Zoruna !
Gidiyor İşte Kimilerinin Hoşuna, Kimilerinin Zoruna!
Daha önce Ayasofya için “Bir gün gelir İnşallah özgürlüğüne kavuşur. Ayasofya’nın müze olmasının hesabı sorulur” şeklinde açıklamaları bulunan ilahiyatçı Mustafa İslamoğlu, Alman kanalı DW’de Nevşin Mengü’ye yaptığı açıklamada:” Ayasofya’nın Cami’ye çevrilmesi Kur’ana aykırı bir eylemdir. Fetih suresinin anlamı, kalpleri fethetmektir” demiş.
Zamanlamaya bakar mısınız ?
Üzülerek söylüyorum Ayasofya’ya Yunan ile aynı pencereden bakan sözde alimler var.
Dün “Ayasofya’da çanlar yeniden çalacak.” diyen Yunan Korgeneral Nikolaos Tamouridis’in çağrısına katkı sanki.
Müsteşrik olarak çıktığı yolculuk misyonerlik olarak devam ediyor. Daha önce de İslam fetihlerini vahşi bir işgal olarak vasıflandırmıştı.
Aklıma direkt şu soru geldi ; Peygamber Efendimiz Mekke’yi fethettiğinde Mübarek Kâbeyi de putlardan ve müşriklerden temizleyip İslamın koruması altına alıp merkezi haline getirmesi de haşa Kuran’a aykırı mıydı ? Sonuçta o tarihte Mübarek Kabe maddi anlamda putperestlerin esaretinde idi.
İnsanı son derece rahatsız eden çarpık yaklaşımlar. Zaten amaçları da rahatsız etmek, insanları germek.
Ama bizler gerilmiyoruz; kenara not edip işimize bakıyoruz. Devletimizin harekete geçeceği doğru zamanı bekliyoruz.
Ayasofya ne taş, ne çizgi, ne renk, ne cisim, nede madde senfonisi. Sadece mana.
Ne demişti Üstad: “Türk’ün bu vatanda kalıp kalmayacağından şüphesi olanlar, Ayasofya’nın da açılıp açılmayacağından şüphe edebilirler.”
Bu zihniyet, bu şüphenin evsahibidir.
Son yılların en büyük olayı; Ayasofya’nın hürriyetini asla gölgeleyemezler, buna müsaade etmeyiz.
Ayasofya’nın cami olmasına karşı çıkan Bizans’ın evlatlarıyla Ayasofya’yı cami yapan Fatihlerin evlatlarının mücadelesi kıyamete kadar sürecektir. “Yeryüzü Allah’ındır; O, kullarından dilediğini oraya hâkim kılar; (güzel) sonuç, takvâ sahiplerinindir.” (A’raf suresi 128).
Selam ve dua ile…