Hakikati, akşam pazarı tezgahında sevip ucuza getirdim diye sevinenler!

İnsanı insan yapan kemalattır. Kamil bir insan olabilmek için irfan şarttır. İlim ehli irfanı gönül ehlinden talim eder. Gönül ehli insana kendini bildirir. Kendini bilen rabbini bilir, rabbini bilen hakikati bulur. Hakikati bulan ise hikmetle olur.

Güzel olmak, güzeli aramak …

Hayattan insana, insandan hayata pencereler açmak…

Hayal ile hakikati buluşturmak…

Yapılan her işe zevk ve mânâ katmak…

Sesi, sözü, nağmeyi, şekli, şemali ve nihayet hâli anlamak, kalbi anlamak, insanı anlamak…

“Size beğeneceğiniz şeyler söylemeye gelmedim. Size, beğenseniz de beğenmeseniz de hakikati söylemeye geldim.” « Malcolm X »

İnsanların; Cemaatim, kurumum, partim, mevkim, menfaatim vs zarar görmesin diye, Hakkı, hakikâti, adâleti, merhameti, vicdânı, doğruluğu terkettiği bir cağa evrildik. Zannediyorlar ki bu dünyada üzerini örttükleri hakikât, ahirette de örtülü kalacak. Yanılıyorsunuz!

Allah, kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözleri üzerinde de perde vardır. (Hakikati anlayamaz ve göremezler.) Onlara büyük bir azap vardır. (Bakara-7)

Gözü kör olana değil kalbi kör olana acıyınız. Ayakları değil idrâki sakat olana, dilsiz olana değil dili bed olana acıyınız. Sağır olana değil hakikati duymak istemeyene acıyınız.

“Ey zavallı insan!

Senin varlığın Hakk’ın varlığı önünde yoktur, yoktan ibarettir. Sen var gibi görünen bir yoksun. İşte bu hakikati anlarsan şaşılıktan kurtulursun..” (Mevlana)