UA-139466830-1
adanaliyik.net

Her Kemalin Bir Zevali Var!

Arif TOPAL

Arif TOPAL

Spread the love

Her Kemalin Bir Zevali Var!

 

Görüyoruz ki insan varlığı, başlangıç ve sonu itibarıyla buraya yani dünyaya ait değil. Ezelde başlayan bir yolculuğun misafirlik durağıdır bu dünyaŞu insanoğlu keşke sahiplenme hırsıyla değil de misafirlik adabıyla oturabilse.

Bakıyorum da misafirlik dünya hayatına ne çok benziyor ve dünya hayatı misafirliğe. Oradasın ama oralı değilsin.

Hani diyorlar ya; “Dünya fâni, ölüm âni.” diye. Dönüşün Allah’a olacağı ve dünyada iken ahireti unutmamamız gerektiği bizlere pek çok kez hatırlatılıyor.

Bakara Sûresi 156. ayette, “O sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği zaman: ‘Biz Allah’ın kullarıyız ve O’na döneceğiz.’ derler.” buyuruluyor.

Hiç bir şey sana ait değil ama önüne sofralar kuruluyor, izzet-i ikram görüyorsun ama geçici.

“insanın evi gibisi yok” deriz ya hep, bu yüzden bu Dünya’da rahat olmayışımız. Rahatın yerinde olsa da kalkıp gideceksin, gitmek zorundasın.

Çünkü, “İbadet için geldik, hesap için döneceğiz. Dünya da misafiriz, dirilmek için öleceğiz” öyleyse, gelirken yanımızda getirmediğimiz, giderken beraberimiz de götüremeyeceğimiz şeyi kendimize yük etmeyelim.

“Sular hep aktı geçti,

Kurudu vakti geçti,

Nice han nice sultan,

Tahtı bıraktı geçti,

Dünya bir penceredir,

Her gelen baktı geçti…”

Dünya bir penceredir der Yunus Emre…

Her gelen bakar geçer. Fani olan her şey bir vakte vabestedir. Bir ağacın yaprakları gibidir suretâ. Doldu mu vakt-i zaman; düşüverir durmadan…

Mademki, bir gün her şeyi burada bırakıp gideceğiz, öyleyse biriktirme konusundaki bu hırsımız nedendir?

Anne rahminden dünyaya, buradan kabre, kabirden yeni bir dirilişle kalkıp, ebedi ve asıl aleme doğru yol alıyor insan. Öyle ise, götürmeye değer olanı ve gittiği yerde işe yarayacak olanı biriktirmeli değil mi?

Madem misafiriz. Misafir beraberinde getirmediği şeylere gönül bağlamaz

Fani dünyanın, bir vefa çehresini ne de güzel anlatıyordu Aziz Mahmud Hüdayi hazretleri…

Evvel zaman içinde vazgeçtik hanümandan. Hayat ile mematın bitiştiği, uzun ince bir çizgide yürüyorduk hepimiz. Vefadan nasibi yoktu fena ikliminin. Her doğan ölür, her yeni olan eskirdi. Her kemalin bir zevali vardı şüphesiz. Farkındaydık ki; bu dünya yalandır. Çok kişiden arta kalandır…

“Geldi geçti ömrüm benim, sol yel esip geçmiş gibi. Hele bana şöyle gelir, sol göz açıp yummuş gibi..” der Yunus.

Bir yelin esip geçmesi gibi gelip geçer bu dünya…

Yaşarız; kimimiz dolar, kimimiz taşarız.

Kimimiz düşer, kimimiz koşarız.

Kimimiz ölür, kimimiz yaşarız.

Mevsimler gelir geçer, bu dünyadan göçeriz.

Selam ve dua ile…

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ