Kalabalıkta aydın, tenhada ucu ışıklı kürdan!

Kanada’da Müslüman ailenin üzerine araba sürüp dört kisiyi öldüren cani ile Nişantaşı’nda sırf başörtülü diye “Sizi burda istemiyoruz” diyerek saldıran cani arasında gram fark yoktur.

Burası senin gibi soytarıların babasının çiftliği mi? İsteyen başörtülü gezer, isteyen başörtüsüz gezer. Sana ne?

Hatta kime ne?

Bu ruh hastası yaratıklar yüzünden bu ülke 70 sene geri kaldı.

Dünya senin ve senin gibi düşünenlerin, kendi ekseni etrafında kudurduğu nefret nöbetlerinden ibaret değil.
Gidin salyanızı yem çanakları yanında akıtın. Kuduzlugunuzu inandıklarımıza sıçratmayın.

Farkında mısınız? Toplumsal her olayda prim kasmak için tweet atan ünlüler bugün yapılan şiddeti görmezden geliyorlar.

Neden peki?

Çünkü iki yüzlüler.

Bunlar mı aydın ?

Bunların kendi ahırlarında el feneri kadar hükmü yok. Bunlar kalabalıkta aydın, tenhada ucu ışıklı kürdanlar.

Aynı topraklarda yaşayıp, aynı havayı soluyup sırf dünya görüşü farklı diye böylesine kin dolu olmak ne acı. İslamofobi’yi uzakta aramaya gerek yok.

Bizim ülkemizdeki islamofobiklerin Kanada’daki katil kamyoncudan farkı; fırsat eşitliği. Fırsatını bulsalar Allah bir diyeni biçerler.

Kardeşim; sen aldırış etme edepsizin birine. Başında taşıdığın şey sadece başörtü değil, biliyorlar. Onun için kuduruyorlar. Ama sen İnancını yaşamanın “bedelini” ödüyorsun. İşte o “bedel” seni daha da kıymetli kılıyor.

Ayrıştırıldık, ayrıştık. Ayrıştıkça yozlaştık, yobazlaştık. Başörtüsü kullanmak, herhangi bir konuda ‘için’ edatı alacak bir durum mu gerçekten? Yazık.

Birbirimize saygı gösterelim. Kimseyi kendi fikrimize, kendi dış görünüşümüze dönüştürmeye hakkımız yok. Aynı ülkede yaşıyorsak, birbirimize saygı ve sevgi göstermeliyiz. Kardeşçe geçinmeye çalışalım Aksi takdirde ülkemizi bölmeye çalışanların işine yarayacaktır.
Selam ve dua ile…