UA-139466830-1
adanaliyik.net

Katrandan olmaz şeker, olsa da cinsine çeker

Arif TOPAL

Arif TOPAL

Spread the love

Katrandan olmaz şeker, olsa da cinsine çeker

Müslüman bir milletin meclisinde inancımıza ortaçağ zihniyeti diyen, insanlığa zerre faydası olmamış bitmiş ve çürümüş bir zihniyetin bu topluma sunabileceği hiç bir şey yoktur.
İnsanın zihniyeti ortaçağ olunca kullandığı kavram da “ortaçağ zihniyeti” olur.

Farklılıklarla nasıl bir arada yaşanacağını dünyaya öğreten İslâmî değerlerimize Orta Çağ zihniyeti demek akıl tutulmasıdır.

Bir “ortaçağ zihniyeti”nden bahsedilecekse bu; anlamadığını reddeden, reddettiğini engizisyona gönderen “zihniyet” olabilir.

Mensubu olmakla şeref duyduğumuz İslam dini, yaratıcının insana bahşettiği akl’ı, akl’ın ürettiği ilmi vahiy yoluyla bize öğreten bir aydınlıktır.

İlk emri “Oku” olan, bir çok ayette “Aklınızı kullanın” diyen ve birçok ayetinde bilimsel keşiflerden bahseden bir dine “Gerici ortaçağ zihniyeti” demek için “Okumamak” ve “Aklını kullanmamak” gerek.

Kasaba kurnazı siyasetçilerinden olanlar, hem kendi içindeki ve hem de siyasi karakterlerindeki “İslam düşmanlığını” bir kez daha göstermiştir. Bunlar bir de utanmadan “özgürlük ve demokrasi” diye çemkiriyorlar.

Beride helalleşmeden bahsederken, ötede beyinlerinin arka bahçesi aynı tas aynı hamam.
Çocukları secde ettirdikleri çağ dışı görüntülere bakmadan “din eğitimi ortaçağ zihniyeti” diyebilmek utanmazlıktır.

Farmakolojik halüsinasyonların etkisinden bir türlü kurtulamayanlar, şimdi de kendisini dev aynasında görmeye başlamış. Vah zavallı ecza bağımlısı vah!

Aslında “Ortaçağ” benzetmesi kesinlikle tesadüf veya rastlantı değil. Ortaçağ celladına aşık tasmalıların tabiriyle “Karanlık Çağ”…

Sahi ne kadar karanlık?

Bilimleri tasnif eden, astronomi, felsefe, mantık alanlarında yetişmiş en önemli isimlerden Farabi bu dönemde değil mi?

Günümüzde dahi eserleri tüm dünyada, üniversitelerde ders olarak okutulan, sinir sistemi ve kardiyovasküler sistem ile ilgili yazdığı Tıp Kanunu isimli eseri kaleme alan İbn-i Sina aynı dönemde değil mi?

Ekvatorun uzunluğunu çok küçük farklarla saptayan, yıldızların uzaklığını ve açılarını ölçebilecek aletler icat eden, trigonometrinin en temel ilkelerini belirleyen, pozitif bilimler alanında sayısız eserler yazan Biruni bu dönemde değil mi?

Cebirin babası, sinüs, kosinüs ve trigonometri tablosunun mucidi Harezmi bu dönemde değil mi?

Hendesenin kurucularından mühendislerin dehası olan, robotik uğraşıların kılavuzu El Cezeri bu dönemde değil mi?

Mazisini enkaz haline getirenler, geçmişinde yıkım olanlar, her zaman inşa ve ihyayı düşünen bir sistem olan İslamı anlayamazlar.

Zihni körelmişe zemin ihdas edilince sonuç böyle olur.

Selam ve dua ile…

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ