Merhametimiz gazabımızdan, sevgimiz nefretimizden büyük olmalı
Merhametimiz gazabımızdan, sevgimiz nefretimizden büyük olmalı..
Bir topluluğa öfkemiz, bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevketmemeli.
Bakın, ihtirasla istediğiniz şey her neyse o sizin imtihanınız olur. Aşk ve öfke aklı zail eder.
“Kaçtığınızı sandığınız şeye doğru koşarsınız”, ama farkında olmazsınız. Bilirim “Öfke baldan tatlıdır”. Bilelim ki, “öfkeyle kalkan, zararla oturur” ve hiç aklımızdan çıkarmayalım ki, aşk ve öfke kardeştir ve her ikisi de aklı zail eder.
İnsanoğlu böyledir; “Putunu kendi yapar, kendi tapar”. Sevgi haddi aşınca sevdiğini “İdol/Put” edinir. Aşk ve öfke ile sadece “kahramanlar” ve “hainler” üretirsiniz. İşin kötü yanı birinin kahramanı ötekinin hainidir.
Mazlumlara karşı merhametli zalimlere karşı şedid olmalıyız.
Öyle Bir Nesil Yetiştirmeliyiz ki;
Basit dünyevi hesaplar ve menfaatler için ideâllerini rafa kaldırmasın.
Yeni Nesile mazlumlara karşı izzetli ve merhametli, zalimlere karşı onurlu ve kuvvetli duruşu “yaşayarak” öğretmeliyiz!..
Allah mazlumlara karşı merhametli, zalimlere karşı ise şedid olmamızı emreder.
Bizim yüzümüzün bir yanı ipek gibi yumuşak, diğer yanı pusat gibi keskindir.
Biz cihanı ikiye ayırmışız, mazlumlar ve zalimler. Zalimle olan kavgamız, mazlumlar müreffeh bir hayat sürsün diyedir.
Gönül almasını da bilmeliyiz, yanlış yapınca özür dilemesinide.
“Dili yok kalbimin ondan ne kadar bizarım”