UA-139466830-1
adanaliyik.net

Nasıl bir çağa denk geldiysek!

Arif TOPAL

Arif TOPAL

Spread the love

Nasıl bir çağa denk geldiysek!

Demirtaş, Selahaddin değil.
Kuytul, Alpaslan değil.
Ahmet, Türk değil.
Zekeriyya da Beyaz değildi zaten.

Kılıçdaroğlu, Karamollaoğlu, İmamoğlu, Davutoğlu. Babalara asi olan oğullar.

Martılar bile çakallık peşinde…

Geceyi denizde geçirmemek için akşam üstü kıyıdaki yüksek binaların tepesine konuyor, sabah tekrar denize dönüyorlar.

Sulamadığımız çiçek için soldu diye üzülen ruh hastası olduk.

Yalan varken, doğruya inanacak değiliz diyen bir kesim var ciddi ciddi.

Anaokulu’nda ana yok,
Huzurevi’inde huzur yok…

Nasıl bir çağa denk geldiysek artık…

Aynı olay üzerine gülüp geçtiğim de oluyor oturup ağladığımda.

Bir zaman sonra hafifler dediğim şeylerin ağırlığı daha baskın olurken hafiflemeyecek dediğim şeylerin zamanla yok olduğuda oluyor.

Sürüp giden şu ömrü anlamlandırmak öyle olanaksız ki.

Kurak diye sulamadığımız yerler çiçek bahçesi olurken, güvendiğimiz bahçelerin toprağında kayıp gidilen çukurlarında olduğu oluyor.

Eskiden insanların düşleri pembe, evlerinin panjurları bile pembe düşlenirmiş.

Düşlerimiz insan kalma mücadelesi, kimilerinde moda altın varak olsa da, en azından pembe panjurlu evler masallar da.

Bizden öncekiler derlerdi ya;

“Bakarsan bağ bakmazsan dağ olur.” Ancak baksak da dağ oluyor, bakmasakta…

Ama biz yinede geleceğe umutla bakmaya devam edelim…
Bisikletimizin zilini, dizleri kanayan bir kız çocuğu çalar belki, kim bilir?

Selam ve dua ile…

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ