“Oku” emrini “Diploma al”diye anlamış olmanın bedelini insanlık olarak ağır ödüyoruz
“Oku” emrini “Diploma al”diye anlamış olmanın bedelini insanlık olarak ağır ödüyoruz
Yaşam yolculuğumuzda kendimiz olabilmeyi seçmek ve yolumuzu kendimiz çizebilmek önemlidir.
Bilinçli, farkında, ne yaptığını, niye yaptığını bilen “Gerçek İnsan” sürekli öğrenen, değişen, yenilenen ve gelişen bir varlıktır. Ve Allah insanı en güzel şekilde yaratmış yaratılış amacını da;
“Ben insanları ve cinleri ancak bana kulluk etsinler diye yarattım” (Zariyat-56) “O, hanginizin daha güzel iş yapacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstündür, bağışlayandır” (Mülk-2) “Doğrusu biz insanı, imtihan için karışık bir nutfeden yarattık da onu işitici görücü yaptık” (İnsan-2) gibi ayetlerde açıklamıştır.
İnsanı imtihan için kulluk için yarattığını söyleyen Allah, insanı başıboş bırakmadığını da belirtiyor.
Allah’a hakkıyla kul olabilmek ve sonucunda ebedi huzura erişebilmek, Rabbin terbiyesine girmek ile O’nun belirlediği kurallara uymak ile mümkündür.
Öncelikle insan kendisine verilen aklı kullanarak kendini tanımalıdır. Kendini tanıma serüveni çok meşakkatli ancak bir o kadar da keyifli ve heyecan verici bir serüvendir.
Kendini tanıyan insan Rabbini de tanımaya adım atmış olacaktır. Bunu yaparken de rehber Kuran’ı Kerim olacaktır.
Evet insanın kendini tanımada Kur’an’ı Kerim rehberdir ve hayat kitabıdır.
Allah Kuran’ı Kerim’de “Yaratan Rabbinin adıyla oku” (Alak-1) ayeti ile tüm insanlara okumayı, bilgi edinmeyi, edindiği bilgilerle amel etmeyi istemektedir.
Sait Çamlıca’nın olduğunu düşündüğüm “Oku emrini diploma al diye anlamış olmanın bedelini çok ağır ödüyoruz.” sözü çok hoşuma gider.
Allah’ın ‘oku!’ emri, sadece bilgi edinmek için okumak anlamına gelmiyor elbette.
“Yaşadığın bölgenin şartlarını, imkanlarını, fırsatlarını, tuzaklarını, gençlerin duygu dünyasını da okumaktır”, ‘oku!’ emrinin bir diğer anlamı.
Nerede okursak okuyalım, hangi eğitimi alırsak alalım okumuş olmak, bir meslek sahibi olmak, diploma almak için değil; ilahi emri göz önünde bulundurarak, bilgilerimizi hayata uygulamak için okumalıyız.
Eğer böyle yapmaz isek ‘kitap yüklü merkep’ benzetmesiyle karşı karşıya kalırız.
“Ne için okuduğunu bilmeyenler, öğrendikleriyle de ne yapacaklarını bilemezler.”
Allah’ın en güzel şekilde yarattığı, yeryüzüne halife yaptığı bir kitap olan insan, hayat kitabı olan Kuran’ı tedebbür ederek okuduğu vakit yaratılış amacını anlayıp ona göre yaşayacak, kainat kitabını okumaya başlayacaktır.
Böylelikle taklitten tahkiki yolculuğa çıkmış olacaktır.
Taklitten sıyrılıp tahkikin sağlam zemininde iman binasını inşa eden insanoğlu, bu hâl, tavır ve davranışlarına da aksedecektir.
Selam ve dua ile…