Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi
Zaman ne getirir insana beli olmuyor. Elinin tersiyle ittiğin şeyleri mumla aratıyor, zorla değer bildiriyor insana. Gün bazen geceyi aratıyor, seyret gör der gibi…
Anlamın, değerin değersizleştiği; insanın maddeye mahkûmiyetinin devam ettiği; İnsanın kendi ruh kökeninden mahrum olduğu bir çağ, İnsana felaketten başka ne getirir?
Çok yazdık, çok şey söyledik… Koronavirüs şüphesiz ki bizden çok şey aldı ama çok şey de öğretti… Virüs sürecinde kazanımlarımız da oldu. 11 Mart’ta ilk görüldüğü günden bu yana hiçbir şey eskisi gibi olmadı.
Virüs bize çok şey öğretti. Daha düne kadar sıradan olan bir çok şey meğer ne kadar kıymetliymiş; Kaybedince anlıyoruz değerini bir çok şey gibi.
Anneye sarılıp öpmenin, camiye gidip namaz kılmanın, dışarı çıkıp arkadaşla yemek yemenin, dışarda bir bardak çay içmenin, Allah’ın ne kadar büyük olduğunu, ölümün ne kadar yakın olduğunu, aslında insanın ne kadar aciz olduğunu, mesafenin kilometrelerde değil kalplerde olduğunu.. Ailenin aslında her şey olduğunu balkona çıkmanın bile bir anlamı olduğunu… Kalabalık caddelerde boş gezmek bile kıymetliymiş.
Ev içi zorunlu yaşam, bize pek çok unuttuğumuz ve yitirdiğimiz değerlerimizi tekrar hatırlattı. Okumaya, aile içi iletişime, birbirimizi daha iyi anlamaya başladık. Okumak ve konuşmak meğer ne kadar kıymetliymiş!
“Halk içinde muteber bir nesne yok, devlet gibi; Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi…” Ne güzel demiş. Kanuni sanki bu günleri görerek..
Maskesiz bir nefesin ne kadar kıymetli olduğunu.
Bayramlarda dizimizin dibindeki anamızı babamızı ve bize hasret yolumuzu gözleyenleri bırakarak otellerde tatil yapmayı tercih ediyorduk, bu virüs bugünlerde onlara zaman ayırmamız gerektiğini de öğretti bize.
Bir virüs bize; Ünvanın, paranın, makamın hiçliğini, acizliğimizi idrak ettiğimiz, dünyanın telaşesinde kaybolmuşken bizi durdurup sorgulatan bu küçük şey bize ne büyük bir ders verdi.
Göremediğimiz bir virüs, aslında ideolojilerin, sınırların, ırkların ne kadar anlamsız olduğunu, insanlığın kaderinin gerçekte birbirine bağlı olduğunu, el ele verip dünyamızın problemlerini birlikte çözmekten başka yol olmadığını öğretti bize.
Şu virüslü günler bize yaşadığımız Dünya’nın gerçekten 3 günlük olduğunu hatırlattı. Dünya 3 günlük ama bazı insanlar da 3 kuruşluk bile değil.
Selam ve dua ile…