Ruhsal Debeleniş!
Ruhsal Debeleniş!
Sabah sabah gündemde ne var diye sosyal medya ya şöyle bir göz atayım dedim karşıma; İzmir Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi’nde bir doktor hanım kardeşimizin (Cildiye doktoru) bir vatandaşa yanında çocuğu varken üst perdeden;
“Sen kimsin yaa” diye atarlandığı görüntüler çıktı.
Gerçekten çok çirkin bir görüntü. Kibri tavan yapmış bir vaziyette.
Doktor hanım kardeşim sen böyle atarlanıyorsun ama sana da birileri;
Peki sen kimsin demez mi?
Bu ne şiddet bu celal!
Annenin üzerine yürüyor, çocuk tedirgin bir şekilde annesine sarılıyor.
Ikındırık kibrin için umuma değil WC’ye gitmelisin. Kibrini nereye yapacağını bilmeyen doktorluk yapmasın arkadaş.
Herkes evladının yanında nasıl muamele görmek istiyorsa öyle doktor olsun.
Şuna söyleyin ayna alıp önce kendini tedavi etsin. Çünkü ruhu bakteri saçıyor.
Üzülerek belirtmek isterim ki; soyadı ” Balcı” olan doktor hanım kardeşimin maşallah dili zehir, cildiye’ci ama ağız egzama…
Sağlık çalışanlarına şiddete verilen cezaların artırılmasını doğru.
Ama bunun arkasına sığınarak vatandaşa zulüm edilmesine de müsade edilmemeli.
Bazı kendini bilmezler vatandaşı küçük göremez.
Bu eski Türkiye görüntüleri. İnsana muamele hâlâ çok ilkel.
Acil önlem alınmalı.
Üzülerek belirtmek isterim ki; soyadı ” Balcı” olan doktor hanım kardeşimin maşallah dili zehir, cildiye’ci ama ağız egzama…
Tedavisi şart tedavisi.
Hızan ( görmemiş ) at’a binince ağa oldum sanırmış.
Çökelek tavaya girince yağ oldum sanırmış.
Karamuk (diken üzümü) yeşerince bağ oldum sanırmış.
Söyle bakalım doktor hanım kardeşim acep senin kökün ne?
Selam ve dua ile…