Sözün bittiği yerdeyiz!
Sözün bittiği yerdeyiz!
Manavgat’ta çıplak kadın ve çocuk, Taksim’de kendini yakan adam, Bebek’te ulu orta yerde cinsel ilişkiye giren kişiler ve son olarak Avcılar’da E5 yan yolda çıplak yürüyen bir kadın.
Algınında namusu şerefi haysiyeti olmalı.
Olmalı!
Olmalı!
Olmalı!
Ne kadar daha iğrençleşebilirler diye düşünmek istemiyorum.
Tahrik, tahkir, sinir uçları ile oynanan bir cemiyet. Açık bir ictimaî mühendislik ve kışkırtma ile cemiyeti tedhiş, tesadüf değil.
Bunlar tesadüf olamaz…
Irz ve namustan mahrum olanlar, millet ve vatan hissi taşımazlar; böylelerinden sakınılmalıdır. ( Mevlana Celaleddin-i Rumi )
Bu durum belli bir amaçla yapılmakta. Utanma duygusundan uzak kişilerle memleketin çeşitli yerlerinde çıplaklık provakasyonları yapılmaya başlaması, kanaatimce sağ duyulu kişilerin dayanabilirliğini ölçmek, belli ki bir toplumsal reaksiyon oluşturulmaya çalışmak.
31 Mayıs çıplaklar günü de bizim mi haberimiz yok.
Hayırdır!
Çıplaklık ve aleni fuhuş teşhiri ile toplumda sodom ahlakı mı deneniyor?
Nerede bu kadın hakları, çocuk hakları savunucuları?
Milli ve manevi değerler yüklenen toplumun geldiği hal bu mu oldu?
Aynı anda tuşlara basılmış gibi en çok dikkatimizi çeken cinsellik ve çıplaklık üzerinden kimliğimize yönelik organize bir provokasyonun başlaması.
Sokakta çiftleşmeyle cambaza baktırılırken nedense İsrail tüm vatandaşlarını güvenlik gerekçesiyle Türkiye’den ayrılmaya davet ediyor.
“Ahlâk çöküntüsü var” teması işletiliyor. Çıplaklık ve cinsellik teması çalıştırılıyor.
Çıplaklık anormal bir eylem ve gayri medeni bir sapmadır. Bunu normal görmek hastalıklı bir zihniyetin göstergesidir.
Kendini gerçekleştirmenin sayısız entelektüel, bilimsel, sanatsal imkânı varken; özellikle kadınların varoluş biçimleri neden yalnızca giyinme, çıplak olma, cinsel özgürlüğüne indirgeniyor?
Kimin işine geliyor bu?
Ne yazık ki, entelektüel, özgürlük, güzellik kelimelerinin anlamını yitirdiği bir zamandayız.
“Pornoma dokunma”, sevişirim evlenmem, hamile kalırım doğurmam, lgbt haktır gibi eylemlere “özgürlük” anlayışında bakarsanız özgürlüğün alanı genişler ve işte bu şekilde sınır tanımaz.
İnsanlar entelektüelliği lüks markalar kullanmak, özgürlüğü düşünceden ziyade topluma aykırı davranışlar gerçekleştirmek, güzellik algısının sadece vücut üzerinde belli şekillerde olduğunu sanıyor.
Midemizi bulandırıyor artık. Hayvanlar bile edep yerlerini kuyrukları ile kapatırken insan denen bu mahluklar her taraflarını açarak hayvandan daha aşağı bir mahluk olduklarını gösteriyorlar.
Hayvanlaşmak “medeniyet” sayıldı, ahlaksızlık “marifet” edildi, soyunana “cesur” denildi. Haddi ve hududu olana insan derler, olmayana değil.
”İşte bunlar hayvanlar gibi, hatta daha da aşağıdadırlar. İşte bunlar gafillerin ta kendileridir. (A’raf/179)
Kısaca 31 Mayıs 2022′ nin özeti;
Sultanbeyli’de NAMUS ÖLDÜ,
Bebek sahilinde HAYA ÖLDÜ,
Gaziantep’de VİCDAN ÖLDÜ,
Antalya sahilinde AHLAK ÖLDÜ,
Galata önünde İNSANLIK ÖLDÜ
Selam ve dua ile…