Yaprak ağaçtan düşünce, rüzgarın oyuncağı olurmuş
Yaprak ağaçtan düşünce, rüzgarın oyuncağı olurmuş
Rüzgarın kuvvetiyle savrulan bir yaprağın gölgesine sığınmayı kabul ettiysen eğer rüzgarın kuvvetini göz ardı etmemek gerek. Sonra bir anda fırıldağa (rüzgar gülüne) dönebilirsin.
Hani diyor ya Cemil Meriç; “Yaprak ağaçtan düşünce, rüzgarın oyuncağı olurmuş.”
Ya insan değerden düşünce?
Dalından düşen yaprak yere varınca kurur. Bu durum ağacın gözyaşı dökme biçimidir.
Gözde duran sıcak gözyaşı yere düşünce soğur. Bu da gözyaşının intihar biçimidir.
Kendini sevdiğinin gözünde gören insan o gözden düşünce soğur. Bu da insanın ölüm biçimidir.
Düşüşler hep ağır, yer hep soğuktur.
Size güzel bakan, sizi güzel seven ve her halinizi seven kalp, ağacınızdır. Sakın düşmeyin. Öyleyse mala, mülke hiç bir makama güvenme.
Bir muhalif rüzgar eser savurur harman gibi, yerle yeksan olursun.”
“Hiçbir çiçek ne kadar güzel koktuğunu kanıtlamak için dalından kopmaz. Kendinizi göstermek için özünüzden kopmayın. Bırakın var olduğunuz yerde bilsinler değerinizi. Koparsanız, solarsınız.”
Ait olduğunuz yerden koptuktan sonra kendinizi kanıtlamaya ve aynı zamanda kabul ettirmeye çalışarak kendinizden ödün vermeye başlarsınız.
Kendinizden ödün verdiğiniz an, kendinize olan saygınızı yitirdiğiniz an olur. Asla değerlerinizden ödün vermeyin. Verdiğiniz ödünler maalesef karşınızdaki zalime cesaret verir.
Bir yerden sonra da siz artık siz olmaktan çıkar ve ne adım atacak, ne de geri dönebilecek bir konumda kalırsınız…
Selam ve dua ile…