Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya…

Türkiye’ nin”güneşini ceketinin astarı içinde kaybettiği” günlerde kalemine mürekkep olarak ciğerinden ”kan çekerek” çöle inen nurdan gönlüne azık ederek Anadolu büyüklüğündeki dava taşını, yerine koyma azmiyle bir ömür sürerek sevgiliye vasıl olan.

Türk şiirinin ve fikir dünyamızın nesilleri etkilemiş öncü ismi, Büyük Doğu fikriyatının mimarı ve Türkiye’nin aslına rücû yolunun çilekeşi Üstad Necip Fâzıl Kısakürek.

Yarın elbet bizim, elbet bizimdir; Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir! Yeni Türkiye fikrinin temellerini geçmişte bir mızrak gibi atan üstat Necip Fazıl Kısakürek.

Müslüman Türk milletinin ruh köküne katran dökmek isteyenlere karşı verdiği mücadele ile destanlaşan mütefekkir Üstad Necip Fazıl Kısakürek.

“Devler gibi eserler bırakmak için, karıncalar gibi çalışmak lazım.” dizeleri ile bizlere yol gösteren, büyük üstad Necip Fazıl Kısakürek.

Dostoyevski’nin hepimiz Gogol’ün Palto’sundan çıktık!” dediği gibi, bugün Türk siyasetine yön veren bir çok mühim isim hep onun rahle-i tedrisatından geçmiş ve ondan süt içmiştir. Biz, sağ-sol bu tâbirlerden hiçbir şey anlamayız. Biz sade ve “elhamdülillâh müslümanız” diyerek şuurlu, imanlı, eğilip bükülmeyen Anadolu gençliği bugün Türkiye’yi yönetiyorsa bunda Necip Fazıl’ın hakkı vardır.

Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber… Hiç güzel olmasaydı, ölür müydü Peygamber?Şiirin Üstadı, Sözün Şairi Necip Fazıl Kısakürek’i 37. ölüm yıldönümünde rahmetle anıyoruz. Allah makamını âlî, mekanını cennet eylesin, nûr içinde yatsın…